23 Haziran 2012 Cumartesi

12 EYLÜL 2010 DA YAPILAN REFERANDUMDA NEDEN  "H A Y I R" DEDİM.

1-Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde,halk oylamasında 26 madde aynı anda evet yada hayır şeklinde halkın onayına sunulmaz.
2-Eğer bizde olduğu gibi sunulursa,bunun adı demokratik oylama değil,faşist oylamadır.Çünkü;
oylanan 26 maddenin içinde taraf olduğun,(örnek..: 12 eylül darbecilerinin yargılanması gibi) madde olabilir.fakat,diğer maddelerin içinde çok daha mayınlı maddeler olduğu için,hayır dedim.
3-12 eylül mağduriyet olayına gelince; bende bir mağdurum,aynı gün annem ve babamın gözleri önünde,dövülerek gözaltına alındım.10 gün boyunca sürekli, işkenceye maruz kaldım.
4-AKP iktidarı bu hassasiyeti bildiği için,maddeleri tek tek oylama yoluna gitmedi.kendini solda gören bir çok kişiyi,12 eylül darbecilerini yargılayacağız diye kandırarak,asıl istediği maddelerin oylanmasını sağladı.ayrıca,hayır oyu verecek insanları,darbecilere sahip çıkıyorsunuz ve dolayısıyla darbeci ve ergenekoncusunuz diye suçlayarak,demokrat kamuoyu üzerinde baskı oluşturdu.ve türkiye
YETMEZ AMA EVET diye propaganda yapan,bir kesimle tanıştı.yoksa,12 eylül darbecilerinin yargılanmasına,karşı çıkan kişi zaten demokrat olması müğmkün değildir.ama bu yemi diğer 25 maddeye feda etmekte saflıktır.
5-B.bakan RTE referandumda taraf olmayanları ,BERTARAF etmekle tehdit etti.yalnızca bu tavır bile,HAYIR yada BOYKOT için geçerli bir nedendir.
6-bu referandumda,milli görüşçüler-süleymancılar-fettulllah hoca cemati-iskender paşa cemaati-ismailağa cemaati-zaman ve vakit gazeteleri gibi, tüm radikal dinci cemaat ve örgütler hepsi birlikte EVET kampanyası yürütmüşlerdir.HAYIR için bu bile tek başına geçerli bir sebeptir.
7-oylanan 26 madde içinde AKP nin esas istediğinin yüksek yargıyı tamamen hükümetin kontrolüne
geçirmek olduğunu,ve eski düzenden daha tehlikeli boyutları olacağını yeterince anlatamadık.

S  O  N  U  Ç

ARADAN GEÇEN İKİ YILLIK SÜRECE BAKTIĞIMIZDA;

Muhalif kişilere karşı inanılmaz anti demokratik uygulamalar yapıldı.
HSYK ve Anayasa Mahkemesi tamamen hükümetin kontrolüne girdi.
Parasız eğitim isteyen-pankart açan öğrencilere onlarca yıl hapis cezaları verildi.
HES lere karşı mücadele eden karadenizli insanlara ve özellikle kadınlara karşı,
devlet şiddeti uygulandı.
sendikal ve demokratik haklarını kullanan işçilere-memurlara karşı,düşmana savaşır gibi,
insanlık dışı uygulamalar yapıldı.biber gazı ve coplarla dövülüp fişlendiler.
grev hakları için mücadele eden 305 emekçi,sorgusuz sualsiz,cep telefonlarına gelen
kısa mesajla işten atıldılar.
12 eylül anayasasına karşı olduğunu sürekli tekrarlayan AKP hükümeti,aynı anayasadan
aldığı gücü sonuna kadar kullandı.sadece iktidardakiler farklıydı.
sanat'a sanatçıya,tiyatrolara nerdeyse,savaş açtılar.
dindar ve kindar nesiller yetiştireceğiz diyerek, toplumun üzerinde korku oluşturdular.
....evet,bu referandumdan aldıkları güçle,parlamenter diktatörlük kurdular.ve faşizmde
olduğu gibi, liderin ağzından çıkan herşeyin kanun sayıldığı bir otoriterizme dönüştü.
halkın egemenliğinden sürekli dem vuran RTE aynı halkın oyu ile seçilmiş tutuklu
milletvekilleri için hiç birşey yapmadı.ama,haklarında ifadeye çağrılan MİT elemanları
için,aynı gün kanun çıkartıp,çankayada notere imzalatıp,ifade vermelerini engelledi....
Demokratik açılımdan dem vuran AKP dalga geçer gibi,KCK şehir yapılanması iddiası ile,
ovada siyaset yapan kürtleri-kürt aydınlarını kodese yıktı.Aslında olan şuuydu;AKP eski derin
devlet yapısını oluşturan,asker-sivil-siyasetçi-mafya gibi unsurları bertaraf ederek,kendi derin devletini kurdu.Bu derin devlet eskisinden farklı olarak,tamamen yargı kanalıyle oluşturulduğu
için,gayri resmi değil,yasal bir derin devlet yapısıydı.Bizlerin referandumda evet oyu veren kimi
sosyalist arkadaşlara anlatamadğımız şey buydu;"Değişen hiç bir şey yok.devlet aynı devlet.sadece
yönetenler değişti.yönetilenler için hiçbir şey değişmedi."
....şimdi soruyorum YETMEZ AMA EVETÇİLERE....hala aynı yerdemi duruyorsunuz...!







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder